27 Haziran 2009 Cumartesi

işkenceye hayır


İnsan Hakları Evrensel Bildirisi Madde 5
Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı davranı ya da ceza uygulanamaz.


Birleşmiş
Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme Madde 1
İşkence terimi, bir şahsa veya üçüncü bir şahsın işlediği veya işlediğinden şüphe edilen bir fiil nedeniyle, cezalandırmak amacıyla, bilgi ve itiraf elde etmek için veya ayrım gözeten herhangi bir nedenden dolayı bir kamu görevlisinin veya bu sıfatla hareket eden bir başka şahsın teşviki veya rızasıyla veya onayıyla uygulanan fiziki veya manevi ağır acı veya ızdırap veren bir fiil anlamına gelir.


Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 3

Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.


Türk Ceza Kanunu Madde 94

Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.


Güvenlik Güçleri Tarafından Yakalandığınızda:

- Ne ile suçlandığınızı, hakkınızın neler olduğunu bilme ve yakınlarına haber verme haklarına sahipsiniz.
-Kimlik bilgileriniz dışında bilgi vermeme (susma) hakkına sahipsiniz.
- Yakalandığınız andan başlayarak avukat isteme hakkına sahipsiniz.
- Avukat gelinceye kadar ve hatta avukatla görüştükten sonra dahi hakkınızdaki suçlamalarla ilgili susma (bilgi vermeme) hakkına sahipsiniz.
- Yakınlarınızdan dilediğiniz birine, yakalandığınızın bildirilmesini isteme hakkına sahipsiniz.
- Özgür iradenize dayanmayan hiçbir tutanağı imzalamamalısınız.
- Suçlamalarla ilgili olarak, lehinize olan her türlü delilin toplanmasını talep etme hakkına sahipsiniz.
- Yakalandıktan sonra en geç 24 saat içinde yargıç önüne çıkarılmanız gerekmektedir.
- Toplu olarak işlenen suçlarda (3 veya daha fazla kişi); bu süre savcı kararıyla her defasında 1 günü geçmemek kaydıyla 4 güne kadar uzatılabilir.
- Yakalama işlemine veya gözaltı süresinin uzatılmasına itiraz edebilirsiniz. Bunun için kendiniz güvenlik görevlileri aracılığı ile veya eşiniz ya da yasal temsilciniz ve müdafiiniz aracılığıyla Sulh Ceza Mahkemesine derhal başvurarak durumunuzun incelenmesini talep etme hakkına sahipsiniz.


İşkence Gördüyseniz:
- Bunu mutlaka avukatınıza söyleyerek ifade tutanağına geçirtmelisiniz.
- İşkencenin saptanması için bir doktora götürülmeyi talep etme ve bunu rapora yazdırma hakkına sahipsiniz.
- Doktora çıkarıldığınızda muayene sırasında doktorla yalnız kalma hakkına sahipsiniz.


Adliye Sevk Edildiyseniz, Savcılıkta ve Hakim Önünde;

- Kimlik bilgileri dışında herhangi bir ifade vermeme hakkınız vardır.
- Lehinize olan tüm delillerin toplanmasını isteme hakkına sahipsiniz.
- İşkence gördüyseniz, bunu savcıya anlatınız ve şikayetlerinizin mutlaka tutanağa geçirilmesini isteyiniz.
- İşkencenin ispatlanabilmesi için, doktordan rapor almak istediğinizi mutlaka belirtmelisiniz.
- Gözaltına alınırken ve gözaltından çıkarıldıktan sonra, alınacak olan sağlık raporu yani giriş-çıkış raporu için doktorla yalnız görüşme hakkına sahipsiniz. Doktor sizi muayene ederken, görevli kolluk kuvvetlerinin dışarı çıkarılmasını isteme hakkınız vardır.
- Karakolda, özgür iradenizi yansıtmayan herhangi bir tutanak imzaladıysanız, savcılıkta kabul etmeme hakkına sahipsiniz. Çünkü işkence altında alınan ifadeler geçersizdir.


Tutuklanarak Cezaevine Konulduysanız;
- Size yapılan işkenceyi kanıtlamak üzere, cezaevi hekimi aracılığı ile bir hastaneye sevkinizi isteme hakkına sahipsiniz.
- Aldığınız bu raporları avukatınıza bildirmelisiniz.
- Görünebilir işkence izleri için fotoğraf çekilmesini istemelisiniz.


Serbest Bırakıldıysanız;


İnsan hakları derneklerine, bulunduğunuz şehrin barolarına, insan hakları ve mazlumlarla dayanışma derneğine, türkiye insan hakları vakfına ve yine bulunduğunuz ilin tabip odasına başvurabilirsiniz.

Size yapılan işkence ve kötü muameleyle ilgili olarak mutlaka suç duyurusunda bulunmalı ve hukuki yollara başvurmalısınız.


Suç Duyurusu;

Savcılık tarafından, hakkınızda açılan soruşturma dosyasındaki yakınmalarınıza dayanarak işkence ve kötü muamele ile ilgili soruşturma başlamadıysa;

- Gözaltında iken alınmış,
- Savcılık aşamasında alınmış,
- Cezaevinde bulunduğunuz süreçte adli hekimden alınmış,
- Tabip odası aracılığı ile alınmış,
- Ya da herhangi bir biçimde alınmış raporunuz,
- Bunlardan başka varsa kanıtlarınız

Birini ya da elinizde bulunanların hepsini delil göstererek cumhuriyet savcılığına bir dilekçeyle suç duyurusunda bulumalısınız.

Şikayetinizle ilgili cumhuriyet başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verilirse, 15 gün içinde ağır ceza mahkemesine itiraz etmelisiniz.

Dilekçeniz içeriğinde;

- Olayı; yer, zaman ve biliyorsanız kişi göstererek ve tarif ederek ayrıntısıyla anlatmalısınız.
- Tanıklarınızı ya da işkence gördüğünüzü gösteren giysi ve benzeri her türlü delili belirtmelisiniz.


Şikayetinizle İlgili Dava Açılırsa;

- İşkence ve kötü muamelelerin kanıtlanması için davanızı etkin bir biçimde takip etmelisiniz.
- Bu konuda avukat yardımı almanız yararınızadır.
- Dava sonunda sanıklar beraat ederlerse yasal yollara (temyiz) başvurabilirsiniz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvurmak İçin;

- Savcılığıa yapmış olduğunuz başvuruya ilişkin takipsizlik kararı verildi ise bu karar karşı yapacağınız ağır ceza mahkemesi nezdindeki itirazın reddi halinde bu red kararının tarafınıza tebliğinden itibaren,
- Güvenlik görevlileri aleyhine yürütülen yargılama sonrasında beraat kararı verildi ise bu kararın yargıtay tarafından onandığı tarihten itibaren,

6 ay içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmalısınız. Uluslararası başvuru yolları konusunda İnsan Hakları Derneklerinden, bulunduğunuz ilin barolarından, İnsan Hakları ve Mazlumlarla Dayanışma Derneğinden bilgi ve destek alabilirsiniz.

Yazarın Notu: Yazdıklarımı elime, Diyarbakır'da, 26 Haziran'da yani BM işkence görenlerle dayanışma günü'nde tutuşturdular. İyi de etmişler. Bunun yanında yardım alınan yerler hep Diyarbakır Barosu olarak geçiyordu. Ben bulunduğunuz ilin diyerek daha genişlettim bu tanımı. İçimde süphe olmasına karşın bütün illerimizin barolarının Diyarbakır Barosu gibi bu olaya önem vereceğine inanmaktayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

defter

eğer gerçekten ölümümden sonra bedenimle ne yapılacağını umursuyor olsaydım, attığım her adımla ıslak bir pamuk gibi şekillenen beyaz plaj k...